Sifonu Çekmeyin

Dursun maddi problemlerden dolayı çalışmak için Amerika’ya gider.

Bir işe girer.

İşleri çok iyi gider ve kısa zamanda zengin olur.

Temel’i yanına çağırır.

Temel Dursun’u Amerika’ya görmeye gider.

Temel hava alanına varınca karşısında 10 metre boyunda limuzinden inen bir adam görür.

Temel’e el sallamaktadır.

Temel, adamın Dursun olduğunu anlayınca koşar yanına:

-“Uyy, uşağum amma büyükmüş bu araba da!”

Dursun gülümseyerek:

-“ Temelum hoş geldun daa.

Burasi Amerikadur, herşey buyuktur!”

Sonra limuzine binip Dursun’un konağına giderler.

Konağın kapısından girerler ve eve varmaları çok üzün sürer.

Temel şaşırır:

-“ Uyy, uşağum amma büyükmüş bu konak daa!”

Dursun tekrar gülümseyerek cevap verir:

-“Temelum burasi Amerikadur, burada her şey buyuktur!”

Akşam olur.

İkisi de acıkırlar ve yemek odasına geçerler.

Temel odanın ortasında ki kocaman masayı görünce:

-“ Uyy, uşağum amma büyükmüş bu masa daa!”

Sonra yemeğe otururlar.

Masanın bir ucunda Temel bir ucunda Dursun oturur.

Yemek esnasında Dursun cevap verir:

-“Temelum burasi Amerikadur, burada herşey buyuktur!”

Yemek yedikten sonra Temel Dursun’a seslenerek:

-“Ula Tursun, haçen tuvalet nereyedur? diye sorar.

Dursun:

-“Uşağum alt kata in, sağdan dördüncü kapı” diye cevap verir.

Temel alt kata iner, lakin sağ yerine soldan dördüncü kapıya girer.

Orası da konağın havuzunun olduğu yerdir.

Havuzun olduğu bölüm karanlıktır.

Temel ışıkları açmak için düğmeyi ararken birden havuza düşer.

Korkudan bağırmaya başlar:

-“Uyy, sakin sifonu çekmeyesunuz!