Havalanir Uşağum Havalanir

Temel ile İdris Fransa’ya geyik avına gitmişler.

Av da av yani… Deniz uçağıyla bir krater gölüne inecekler, dağlarda avlanıp sonrasında dönecekler… Uçakla av yapacakları yere gelirler.

Pilot:

– “Beyler göle indik, size iyi avlar. Bir hafta sonra tekrar bu göle sizi almak üzere geleceğim.

Ancak şunu şimdiden peşin olarak söyleyeyim, adam başı bir geyik taşıma hakkınız var.

Deniz uçağı daha fazlasını kaldırmıyor.”

İdris cevap verir:

– “Tamam da… haçen biz zaten seri avini düşünüyor değiliz, aslında birazcuk kafamiz dağılsin diye buradayiz.”

Pilot:

– “Harika… size iyi avlar. Rastgele!”

Bir hafta sonra deniz uçağı göle iner… Pilot bir bakar ki… bizimkilerin yanında, adam başı iki geyik! Temel ile Dursun’a dönüp:

– “Bravo! da adam başı tek geyik demiştik. Bu uçak, bu ağırlığı taşımaz” der.

Temel:

– “Taşur uşağum taşur” der.

Pilot:

– “Taşımaz” der.

İdris:

– “Taşur taşur” der.

Pilot:

– “Beyler bakın! Burası Avrupa Birliği, her şeyin bir kuralı var. Nizam var intizam var! Dört geyikle binerseniz bu uçak havalanamaz!”

Temel:

– “Havalanir uşağum havalanir” der.

Pilot:

– “Olmaz!” der.

İdris:

– “Haçen geçen yılki pilot havalandi ama… sen neden havalanmaysun bakayum?” der.

Pilot:

– “Havalandı mı? Dört geyikle mi? Buradan mı?” diye sorar.

İdris:

– “Evet da… tastamam öyledur. Geçen yılki pilot, hem de dört geyikle havalanmiştur!”

Pilot:

– “Madem o pilot yaptı, ben de yaparım. Hayatımda ilk defa böyle bir şey yapıyor olacağım ama kanıma girdiniz.

Hadi yükleyin geyikleri, binin, bağlayın kemerlerinizi, kalkalım” der.

Pilot gazı verir… Deniz uçağı göl üzerinde süratlenmeye başlar.

Süratlenir… süratlenir… kızaklar sudan kesilir.

Fakat, uçak bir türlü ağırlığı kaldırıp yükselemez… ve sonuçta burun üstü ormanın içine çakılır, bin parçaya ayrılır.

Şans eseri kimsenin burnu kanamadan herkes kurtulur.

Ormanda, yarı baygın, paramparça olmuş uçağın yanında, bizim avcılardan İdris kendine gelir, kafayı kaldırır… Temel de gözlerini açmıştır… İdris sorar:

– “Ula Temelum, neredeyuz biz?”

Bizimki şöyle bir etrafa bakar…

– “Ula İdris, hemen hemeeen geçen yil düştüğümüz yerin 200 metre kadar gerisundeyuz daaa!”

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir