Ne Kadar Geri Kafalısın
Fadime kızını evermiş, düğünden sonra bir hafta geçmiş ses yok.
-Ula ha punlarin sesi solugu çıkmiy, pen pugün bi dolanacagum demiş kendi kendine.
Yeni evlilerin kapısını çalmış…
Kızı kapıyı açmış ki ne görsün Fadime, kızı çırılçıplak:
Uyyyy ha pu nedur uşağum? Ayuptur da!
Kızı: – Aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşk elbisesi aşk…
Fadime töbe töbe diye tam içeri seğirtecek olmuş bakmış ki damat geliyor:
-Ooo anne hoş geldin?
Fadime yüzünü gözünü nereye kaçıracağını şaşırmış, çünkü damat da anadan üryan!
-Fadime:
-Pu ne rezulluk derken , damat hemen:
-‘Aaaa ne kadar geri kafalısın anne bu aşk elbisesi’ demiş.
Çaresiz Fadime bir koşuda almış soluğu evde.
Düşünmüş taşınmış, acaba demiş kendi kendine;
Ula, gerçekten ben geri kafali miyum?
Sonra üstünde başında ne varsa soyunup dökünmüş.
Başlamış evde çıplak dolaşmaya.
Akşam olmuş kapı çalınmış.
Fadime bakmış camdan ki; Gelen kocası Temel.
Hemen saçını başını düzeltip açmış kapıyı.
Fadime’yi bu halde gören Temel’in gözler yerinden fırlamış:
– Ula ne dur bu hal, gafayi mi yedun da?
-Hıh demiş! Fadime, Temel’e,
‘Ne gadar geri gafalusun, ha bu aşk elbisesidur da’
Temel şaşkın bir bakış atmış ve cevaplamış:
-‘Ula Fadime, ütüleseydun bari!…