Avcının Hikayesi
Adamın biri av dönüşü kahvede av macerasını anlatmaya başlamış:
-Ormanda sessizce ilerlerken, birden karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı?
Çifteyi doğrultacak vaktim yok!
Hemen silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya.
Lakin ayı peşime düştü! Benden daha hızlı koşuyor.
O kadar yaklaşmış ki bir ara ayının sıcak nefesini ensemde hissettim.
Derken ayının ayağı kaydı ve yere düştü.
Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı epey açtım.
Fakat ayı toparlanıp kalktı, bana yetişti.
Yine ayının sıcak nefesi ensemde… Pençesini uzatsa yakalayacak.
Tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Şans bana gülüyor!
Yeniden arayı açabilmek için hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım ve arayı beş yüz metre kadar açtım.
Arkadaşlar, Allah sizi inandırsın ayı yine kalktı ve bana yetişti.
Yine sıcak nefesi ensemde… şansa işte… ayının tekrar ayağı kaydı, yine yere düşmez mi?
Macerayı dinleyenlerden biri dayanamamış:
– Kardeşim sen de çok yürekliymişsin!
Hayvanın üç defa nefesi benim enseme gelecek kadar sokulsa, ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederdim.
Avcı ters ters sözünü kesene bakmış:
-Lafı karıştırma! Ayı üç kez neyin üstüne bastı da ayağı kayıp yere düştü sanıyorsun?